Tereyağı yaklaşık %80 süt kaymağı içerdiği için oksidasyona karşı hassasiyet gösterir. Çünkü tereyağı hava, ısı ve ışık faktörlerinden olumsuz etkilenerek, kimyasal reaksiyon gösterir. Tereyağının tazeliğini, doğallığını ve lezzetini korumaksa sizin elinizdedir. Bunun için ideal ortamı ve koşulları sağlamanız önemlidir. Sıcaklık, ışık, saklama gereci ve yeri gibi hususlara dikkat ettiğinizde tereyağı raf ömrü uzar. Tereyağı saklama koşulları, buzdolabı ve derin dondurucu kısımlarında farklılık gösterir.
Tereyağının nasıl saklanacağı ve bozulmasına yol açan faktörler hakkındaki detayları öğrenerek, mutfağınızdaki lezzetlerin vazgeçilmez besin ögesini rahatça tüketebilirsiniz.
Siz de tereyağının bozulmasından ya da kısa sürede tazeliğini ve lezzetini yitimesinden endişe ediyorsanız, merak ettiğiniz tüm soruların cevabını içeriğimizin devamında bulabilirsiniz.
Tereyağının yapısını değişime uğratan olumsuz faktörler, bozulmaya neden olur. Ancak her şeye rağmen, elverişli saklama koşullarını sağlamak mümkündür. Böylece bu leziz süt mamulünün raf ömrü uzatabilirsiniz. Tereyağı bozulmaması için alabileceğiniz etkili önlemler vardır.
Öncelikli olarak tereyağının hava ile temasını keserek işe başlamalısınız. Bunun için kilitli poşet özelliğine sahip ambalajlara koyarak, hava almasını engelleyebilirsiniz. Oda sıcaklığında uzun süre bekletmemek de ayrıca önemlidir. Özellikli kahvaltı biter bitmez, tereyağını buzdolabına koymanız gerekir. Uzun süre açıkta bırakmadan, karanlık ve serin bir ortamda bulundurarak tereyağının bozulmamasını sağlayabilirsiniz.
Ortam sıcaklığı 70 fahrenaytın, yani yaklaşık 21 santigrat derecenin üzerine çıkması, tereyağının raf ömrünü kısaltır. Havayla temas etmek ve belirtilen yükseklikteki oda sıcaklığına maruz kalmak da aynı etkiyi gösterir. Önce tereyağını eritir, sonra da yapısında bozulmaya yol açar. Rengini, kokusunu, dokusunu ve tadını değiştirir. Tazeliğini ve lezzetini yitirmekle kalmayan tereyağı bozulması, aynı zamanda besin değerlerinin de kaybolmasına neden olur.
Tuzlu tereyağı ve erimiş teryağı türleri, tuzsuz tereyağına kıyasla daha dayanıklıdır. Her kadar tuzlu tereyağı dayanım ömrü uzun olduğu bilinse de yine de masa ya da tezgah üzerinde bırakmamakta fayda vardır. Kahvaltı sofrasında veya yemek yaparken işiniz bittiğinde, tereyağını hemen buzdolabına almanız önemlidir. Yukarıdaki detaylara dikkat ederek, tereyağının bozulmasını önleyebilirsiniz. Böylece tereyağını buzdolabında ortalama 1 ay, dondurucuda ise yaklaşık 1 yıl kadar saklamak mümkün hale gelir.
Tuzsuz tereyağı saklamak, tuzlu tereyağına nazaran biraz daha kısa ömürlüdür. Tereyağını muhafaza edebileceğiniz ideal sıcaklık, ortalama +4 - +5 derecedir. Her ne kadar oda sıcaklığında saklanabileceğine dair söylemler bulunsa da günümüzde bu pek mümkün olmayabilir. Özellikle kış aylarında kullanılan elektrikli ısıtıcı, kalorifer ya da soba gibi farklı ısınma sistemleri, oda sıcaklığını yükseltir. Dolayısıyla 21 dereceyi aşan bir ortam ısısı, tereyağı saklamaya uygun değildir. Pastörizasyon işleminden geçen tuzsuz tereyağı dayanıklılığı, diğer çeşitlerinden daha fazladır. İyi pastörize edilmiş bir tereyağını buzdolabında bir ay kadar saklayabilirsiniz.
Eritilmiş tereyağı, halk arasında “Sade tereyağı” ismiyle de bilinir. Eritilmiş tereyağını sık kullananlar ve muhteşem lezzetini tercih edenler, nasıl saklanacağını da bilmek ister. Eritilmiş tereyağı saklamanın en etkili yollarından biri, süt ürününü kapalı, serin ve güneş ışığı almayan bir ortamda bulundurmaktır. Bunun için erittiğiniz tereyağını, kapaklı cam ya da toprak kap içerisinde saklamanız önemlidir. Ayrıca eritilmiş tereyağını, buzdolabında yaklaşık bir yıl boyunca muhafaza edebilirsiniz.
Tereyağı eritme yönteminin asıl amacı, ürünün dayanıklılığını çok yönlü artırmaktır. Söz konusu dayanıklılıktan kastedilen hem tüketim konusunda ihtiyaç duyulan saklama ömrünü uzatmak hem de pişirme yöntemlerinde yüksek ısıya karşı direnç kazandırmaktır. Ayrıca bu lezzetli süt ürününü eritip tuzlayarak da dayanıklılığını artırabilirsiniz. Tereyağı, eritilip tuzlandığında, kahvaltılık taze tüketime ve yemeklere ilave edilmeye hazır hale gelir.
Tereyağı saklamak için en ideal ortamlar, buzluk ya da buzdolabı kısımlarıdır. Bu tercih tamamen, tereyağı kullanım ihtiyacına bağlıdır. Buzluk ve derin dondurucu bölümleri, hemen tüketilmeyecek besinlerin saklanabileceği en elverişli alandır. Buzdolabı ise tereyağını yaklaşık bir ay boyunca, daha kısa süreliğine muhafaza etmenize imkan sunar. Saklama yerini doğru seçerek, tereyağının taze kalmasını sağlayabilirsiniz. Bu sayede gerek taze tüketim gerekse yemeklik olarak kullanacağınız tereyağı hem lezzetini hem de doğal yapısını korur.
Tereyağını buzluk ve buzdolabı içerisinde saklama yöntemleri şunlardır:
Buzlukta tereyağı saklamak için folyo, plastik poşet veya kapaklı saklama kabı kullanabilirsiniz. Dilerseniz tereyağını tüketime hazır parçalar halinde dilimleyerek, ambalaja sarabilir ya da kapaklı kutu içerisinde yan yana koyabilirsiniz. Ayrıca küçük parçaların buzu daha hızlı çözülür. Buzluk kısmının -18 derece sıcaklığı, tereyağını yaklaşık 6 ila 8 ay civarında muhafaza etmek için uygundur. Tüketmek istediğinizde ise bir gece öncesinde, tereyağını buzluktan çıkarıp buzdolabına alabilirsiniz. Bu sayede ani ısı değişimine maruz kalmadan, sabaha kadar doğal şekilde çözülür.
Tereyağını orijinal ambalajı ile buzdolabında saklamanız olanaklıdır. Ambalajı açılmamış tereyağı, üzerindeki son kullanma tarihi bitene kadar dayanır. Ambalajı açılan tereyağını ise kendi yağlı kağıdının bulunduğu ambalajıyla birlikte alimünyum folyoya sarabilirsiniz. Kilitli poşet kullanmak da etkili bir yöntemdir. Tereyağı açıkta bırakılırsa ya da korunaklı biçimde sarılmazsa buzdolabındaki diğer besinlerin kokusunu alabilir. Bu yüzden sıkı sarmak oldukça önemlidir. Ayarıca vakum kapaklı kaplar da tereyağının havayla temasını önler. Buzdolabında saklanan tereyağı, yaklaşık bir ay taze kalır.
Kızarmış ekmeklerin olmazsa olmazı, pilavların kadim dostu, yemeklerin nefis katkı malzemesi, ağızda eriyen kurabiyelerin ve püfür püfür keklerin lezzet sırrı tereyağı. Ancak bozulan tereyağı önce lezzetini kaybeder, sonra mis gibi taze süt kokusunu. Ardından bayat bir tat ve hoş olmayan bir koku açığa çıkabilir. Bu bakımdan tereyağının bozulduğunu anlamak hiç de zor değildir.
Tereyağının bozulduğunu gösteren belirtiler şunlardır:
Tereyağının asıl rengi, krem veya solgun görünümlü açık sarıdır. Koyulaşan tereyağı rengi, bozulmanın önemli bir işaretidir. Ayrıca renginin normalden daha solgun veya gri bir görünüm alması da mümkündür. Özellikle uzun süre ışığa maruz kaldığında, açıkta ya da sıcakta bırakıldığında, renk değişimi başlar.
Tereyağının kendine has, mis gibi taze süt kokusu vardır. Tereyağı bozulmaya başlayınca doğallığın ve tazeliğin göstergesi olan kokusu kaybolur. Bunun yerine, mayhoş ya da ekşi bir koku yaymaya başlar.
Tereyağının normalde, ağızda eriyen kremsi bir tadı ve zengin aroması vardır. Bozulan tereyağı ise acımsı ve ekşimsi bir tat alır. Metalik bir lezzet hissi vererek damağı burkar ve boğazda yanma yapar. Bozuk tereyağı, kendine özgü doğal lezzetini kaybeder.
Bozulmuş tereyağı sert, sıkı ve kıvamlı dokusunu kaybeder. Dokusunda kayganlık ve yumuşaklık belirtileri meydana gelir. Tereyağının yarı veya tam sıvılaşması şeklinde görülen sürekli erimiş bir şekil alması, bozulmanın belirtisidir.
Tereyağı, süt kaymağının yoğunlaşmış formudur. Her ne kadar bakteri oluşumu az bir süt mamulü olsa da bozulma ihtimali vardır. Özellikle saklama koşullarından kaynaklanan olumsuzluklar, tereyağı bozulması ile sonuçlanır. Damak zevkinizin vazgeçilmez lezzetini uzun süre muhafaza etmek için tereyağı saklama yöntemlerini uygulayabilir, elverişli koşulları kolaylıkla sağlayabilirsiniz.
Gerçek tereyağı nasıl anlaşılır? adlı içeriğimizden de daha detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.